Kalp nakli alanında çığır açan bir gelişme yaşandı. Bilim insanları, daha önce çalışmasını tamamen durdurmuş bir kalbi yeniden faaliyete geçirerek başarıyla nakil etti. Bu gelişme, hem donör havuzunu genişletiyor hem de tıp dünyasında yeni bir dönemin kapılarını aralıyor.
Tıp dünyasında devrim niteliğinde bir gelişme yaşandı: “ölü” olarak nitelendirilen, yani durduğu için nakil dışı kabul edilen bir kalp, özel bir teknoloji yardımıyla tekrar çalıştırıldı ve başarılı bir şekilde bir hastaya nakledildi. Bu gelişme yalnızca kalp nakli bekleyen binlerce hastaya umut ışığı olmakla kalmadı, aynı zamanda organ bağışı sistemlerinin işleyişini kökten değiştirecek bir dönemi başlattı.
Genel olarak kalp nakilleri, beyin ölümü gerçekleşmiş ancak kalbi hâlâ çalışan donörlerden alınan organlarla gerçekleştirilir. Ancak bu yöntem, potansiyel donör sayısını oldukça kısıtlar. Yeni gelişmede ise kalbi tamamen durmuş bir donörden alınan kalp, özel bir cihaz sayesinde “normotermik perfüzyon” yöntemiyle yeniden çalıştırıldı.
Bu sistemde, kalp vücut dışındayken yapay olarak oksijenlendirilmiş ve besinle zenginleştirilmiş kanla destekleniyor. Böylece kalbin çalışması sağlanıyor ve transplantasyona uygun hâle getiriliyor. Bu teknolojiye halk arasında “çalışan kutuda kalp” adı da veriliyor.
Gelişmeyi kamuoyuna duyuran bilim insanları, uzun süredir “donör dışı kalp” nakli için çalışmalar yürüttüklerini ve sonunda bunu başardıklarını açıkladı. Proje ekibinden bir cerrah şunları söyledi:
“Kalbin tamamen durmuş olması artık bizim için engel değil. Kalbi dış ortamda yeniden çalıştırabiliyor ve fonksiyonlarını test ederek nakil yapabiliyoruz.”
Bu teknoloji sayesinde yalnızca beyin ölümü gerçekleşen değil, aynı zamanda kalp durması sonucu ölen bireylerin kalpleri de nakil için uygun hâle gelebilecek.
Bu yöntemin en büyük etkisi, organ bağışı sistemine %30’a kadar ek donör kazandırabilecek olması. Şu anda dünya genelinde kalp nakli bekleyen binlerce hasta, uygun donör bulunamadığı için hayatını kaybediyor. Ancak bu yeni yöntem, şu ana kadar dışlanan birçok kalbi “yeniden kullanılabilir” hâle getiriyor.
Ayrıca bu teknoloji sayesinde alınan kalpler, transplantasyon öncesi çeşitli testlere tabi tutulabiliyor. Bu da alıcının kalbi reddetme riskini azaltma ve daha başarılı nakiller yapma şansı tanıyor.
Bu gelişme, etik tartışmaları da beraberinde getirdi. Kalbi durmuş bir bireyin donör olarak değerlendirilmesi için “dolaşım kaynaklı ölüm” (DCD – Donation after Circulatory Death) kavramı daha da önem kazandı. Bu noktada, her ülkenin yasal düzenlemeleri devreye giriyor.
Türkiye’de ise beyin ölümü donör kabulü için temel kriter olmaya devam ediyor. Ancak bu yeni teknolojinin uygulamaya alınmasıyla birlikte, Sağlık Bakanlığı ve etik kurulların konuya dair yeni düzenlemeler yapması gündeme gelebilir.
Türkiye, organ nakli konusunda teknik altyapıya sahip ülkelerden biri. Ancak bu tür yeniliklerin uygulanması, hem cihaz temini hem de yasal çerçevenin belirlenmesiyle mümkün olabiliyor. Uzmanlara göre, söz konusu teknolojinin Türkiye’de de kullanıma girmesi hâlinde, bekleme listesindeki kalp hastalarına büyük bir fırsat sunulabilir.
Bu gelişme yalnızca kalp değil, diğer organlar için de benzer canlandırma teknolojilerinin geliştirilebileceğini gösteriyor. Karaciğer, akciğer ve böbrek gibi organların da vücut dışında belirli koşullarda fonksiyonel hâle getirilmesi üzerine araştırmalar sürüyor.
Tıbbi teknolojinin geldiği bu nokta, yaşamı sona ermiş gibi görülen dokuların bile insan hayatı kurtarmak için nasıl tekrar kullanılabilir hâle getirilebileceğini kanıtlıyor. “Ölü kalp yeniden atmaya başladı” ifadesi, tıp tarihinde bir metafordan çok somut bir bilimsel başarıya dönüştü. Bu gelişmenin önümüzdeki yıllarda daha fazla hastanın hayatını kurtarması bekleniyor.
Yaz aylarının vazgeçilmez sebzelerinden biri olan domates, sağlığa birçok fayda sunarken; bazı durumlarda ciddi riskler…
Valilik, yaz mevsimiyle birlikte artan deniz aktivitelerine karşı vatandaşları uyardı. “Denizden gelen sessiz tehlike” başlığıyla…
Yazın deniz ve havuz keyfi sonrası vücutta kalan ıslak mayolar, fark edilmeyen ama ciddi enfeksiyonlara…
Günlük yaşamın vazgeçilmezi haline gelen çay ve kahve, bilinçsiz tüketildiğinde birçok sağlık sorununa davetiye çıkarabiliyor.…
Parkurun en büyük katkısı, kombine fren ve batarya yük senaryoları. Hibrit Toyota araçları, rejeneratif fren…
1. Uygun Yazıcı Modelini Seçin Baskı Hızı ve Kapasite: Aylık baskı hacminize göre, dakikada yüksek…