Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, yetersiz iyot alımı anne karnındaki bebeklerin beyin gelişimini ve doğum sonrası çocuk sağlığını olumsuz etkiliyor. Uzmanlar, özellikle gebelik döneminde yeterli iyot alımının gebelik takibinde öncelikli konular arasında olması gerektiğini vurguluyor.
İyotun Sağlık İçin Önemi ve Eksikliğin Yaygınlığı
İyot, tiroid bezinin tiroksin (T4) ve triiyodotironin (T3) hormonlarını üretmesine yardımcı olan temel bir mineraldir. Bu hormonlar; büyüme, sinir sistemi gelişimi ve metabolizma düzeni için vazgeçilmez. Dünya genelinde bir milyardan fazla insanın yeterli iyot alamadığı tahmin ediliyor (WHO).
- Gebelikte ve emzirme döneminde tiroid hormonlarına olan ihtiyaç artar.
- İyot eksikliği, hipotiroidiye yol açarak anne adayında yorgunluk, kilo artışı ve soğuk intoleransı gibi belirtiler yaratır.
- Ülkemizde deniz kenarına uzak bölgelerde yaşayan ailelerde, toprak ve su kaynaklarındaki düşük iyot seviyesi nedeniyle eksiklik riski yükselir.
Gebelikte İyot Eksikliğinin Anne ve Bebek Üzerindeki Etkileri
Gebelik boyunca anneden plasenta yoluyla bebeğe geçen tiroid hormonları, beyin gelişiminin ilk aylarında kritik rol oynar. İyot eksikliğinin gebelikteki en önemli sonuçları şöyle sıralanabilir:
- Sezaryen ve Düşük Doğum Ağırlığı Riski: Yeterli iyot alınmayan gebeliklerde bebeklerin ortalama doğum ağırlığı 300-500 gram daha düşük olabilir.
- Nörolojik Gelişim Bozuklukları: İyot eksikliğine bağlı tiroit hormonu yetersizliği, fetal beyin korteksi gelişimini olumsuz etkileyerek doğum sonrası dil gelişimi ve motor becerilerde gecikme riskini artırır (American Thyroid Association).
- Kretinizm ve Zihinsel Gerilik: Ağır iyot eksikliği, fetusta ciddi zeka geriliğine ve kretinizm adı verilen bir duruma neden olabilir. Bu tablo, eğitimsel ve sosyal işlevselliği kalıcı olarak etkiler.
- Gebelikte Hipotiroidi: Anne adayında tiroid işlevleri baskılandığında, hipertansiyon, preeklamsi ve gebelik diyabeti riski artar. Düzenli tiroid fonksiyon testleri (TSH, T4) gebelik takibinin rutin bir parçası olmalıdır.
Çocuk Gelişiminde İyotun Rolü ve Eksikliğin Sonuçları
Doğumdan itibaren alınan yeterli iyot, bebeklerin hem fiziksel büyüme hem de zihinsel gelişim için elzemdir. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) raporlarına göre, okul öncesi dönemde iyot eksikliği, IQ kaybına ve öğrenme güçlüklerine yol açar. Çocuklardaki etkileri şu şekilde özetlenebilir:
- Büyüme Geriliği: Yetersiz iyot, büyüme hormonu üretimini ve kemik gelişimini olumsuz etkileyerek çocuklarda boy ve kilo kazanımını yavaşlatır.
- İnce Motor Becerilerde Gecikme: Yazı yazma veya düğme ilikleme gibi el-kol koordinasyonunu gerektiren hareketlerde zorlanma görülebilir.
- Dil ve Konuşma Gecikmesi: İyot eksikliğine bağlı tiroit hormonu yetersizliği, çocukların dil gelişim sürecini yavaşlatır; kelime haznesi ve cümle kurma becerileri gecikir.
- Davranış ve Konsantrasyon Sorunları: Okul performansını düşüren dikkat eksikliği ve hiperaktivite benzeri belirtiler ortaya çıkabilir.
Sağlık Bakanlığı’nın 2023 verilerine göre, Türkiye’de okul çağındaki her 10 çocuktan 3’ünün idrarda düşük iyot seviyesi tespit edildi. Bu durum, eğitim kurumlarının ve ailelerin beslenme alışkanlıklarını gözden geçirmesi gerektiğine işaret ediyor.
İyot Eksikliğinin Tanısı ve Tarama Yöntemleri
İyot eksikliğinin tespitinde en yaygın kullanılan yöntem, idrarda ölçülen iyot konsantrasyonunun (UIC) belirlenmesidir. UIC değeri 100 µg/L’nin altında olan kişilerde eksiklik işareti kabul edilir. Ayrıca:
- Tiroid Fonksiyon Testleri (TSH, T4): Hipotiroidi belirtileri ortaya çıktığında, tiroid bezinin yeterli hormon üretemediğini gösterir.
- Fizik Muayene: Çocuk ve gebe annelerde tiroid bezi büyümesi (guatr) varlığına bakılır.
- Ultrasonografi: Guatr boyutunun ve nodül varlığının belirlenmesinde kullanılır.
- Klinik Değerlendirme: Anne adayının beslenme alışkanlıkları, tuz tüketimi ve coğrafi faktörler sorgulanır.
Ulusal İyot Projesi kapsamında, yılda bir kez okul öncesi ve okul çağındaki çocuklar taramaya alınır. Gebelik takibinin bir parçası olarak, erken gebelik döneminde tiroid testleri yapılması önerilir.
İyot Kaynakları ve Beslenme Önerileri
Gebelik ve çocukluk döneminde yeterli iyot alımı için beslenme alışkanlıklarında şu gıdalara yer verilmelidir:
- İyotlu Tuz: Türkiye’de sofra tuzunun iyotlandırılması yasal bir zorunluluktur. Günlük 5 gram iyotlu tuz, ortalama 150 µg iyot sağlar (T.R. Sağlık Bakanlığı).
- Deniz Ürünleri: Balık (özellikle morina, uskumru), karides ve yengeç gibi deniz ürünleri iyot bakımından zengindir. Haftada en az iki kez 100–150 gram balık tüketilmelidir.
- Süt ve Süt Ürünleri: Yoğurt, peynir ve süt, doğal olarak gıda zinciriyle iyot içerir. Günde bir bardak süt veya yoğurt, yaklaşık 50–100 µg iyot sağlar.
- Yumurta: Özellikle yumurta akı iyot açısından zengin olup, haftada en az 3–4 adet tüketilmelidir.
- Bebek Mamaları ve Takviyeler: Dünya Sağlık Örgütü ( WHO ), anne sütüyle beslenen bebeklerin ek iyot takviyesine gereksinim duymadığını; formül mamaların ise üretim aşamasında iyot takviyesi içerdiğini belirtiyor.
Ancak bazı bölgelerde sofra tuzu raf ömrü boyunca iyot kaybeder. Bu nedenle tuzun hava almayan kaplarda saklanması ve tüketim öncesi yarım kaşık kadar tuz taze kapaktan alınması önerilir.
Ulusal ve Küresel Örgütlerin İyot Politikaları
İyot yetersizliğinin önlenmesi için Türkiye’de ve dünyada birçok girişim hayata geçirildi:
- Salt Iodization (Tuzun İyotlanması) Programı: Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu ( UNICEF ) ve Dünya Sağlık Örgütü ( WHO ) tarafından desteklenen bu program, tüm ülkelerde sofra tuzunun iyotla zenginleştirilmesini zorunlu hale getiriyor.
- Sağlık Bakanlığı Beslenme ve Fiziksel Aktivite Rehberi: Gebeler, emziren anneler ve çocuklar için günlük iyot alım ihtiyacı belirlenmiş (Gebelikte 250 µg, okul çağında 120 µg). Rehberde, bu değerleri karşılayacak beslenme örnekleri sunuluyor ( T.R. Sağlık Bakanlığı ).
- Okul Taramaları: Milli Eğitim Bakanlığı iş birliğiyle düzenlenen beslenme taramalarında, çocukların idrar örnekleri alınarak deri, saç ve tiroid hacimleri ölçülüyor. Yüzde 5’in üzerinde guatr saptanan illerde ek iyot takviyesi programları uygulanıyor.
- Medya ve Eğitim Kampanyaları: Özellikle gebelik öncesi ve gebelik döneminde dikkat edilmesi gereken beslenme önerileri televizyon, radyo ve dijital platformlarda yer alıyor. Bu kampanyalar kapsamında 2019–2024 arasında 2 milyon gebeye ulaşılmıştır.
Riskli Gruplar ve Uzman Tavsiyeleri
Bazı bireyler, iyot eksikliğine karşı özellikle savunmasızdır:
- Gebeler ve Emziren Anneler: Tiroid hormonlarına olan ihtiyaç gebelikte %50, emzirme döneminde %30 artar. Gebelik takibinde ilk trimesterde tiroit fonksiyon testleri zorunlu hale getirilmeli.
- Küçük Çocuklar: 0–2 yaş döneminde beyin gelişimi en hızlı olduğu için eksikliğin etkisi daha kalıcı olabilir. Bebek mamalarının iyotlu formüller olması çok önemlidir.
- Soğan, Lahana ve Brüksel Lahanası Tüketenler: Bu turpgillerde bulunan goitrojenik bileşikler (glukozinolat) aşırı tüketildiğinde tiroid fonksiyonunu baskılayarak iyot ihtiyacını artırabilir.
- Özel Diyet Uygulayanlar: Vegan ve vejetaryen beslenenlerde balık ve süt tüketimi sınırlı olduğundan, diyetisyen kontrolünde ek iyot takviyesi alımı gerekebilir ( Türk Diyetisyenler Derneği ).
İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Selim Yılmaz, “Gebelikte yeterli iyot alımı, anne ve bebek sağlığını doğrudan etkiler. İlk 6 ay içerisinde doğru beslenme planı yapılmazsa, beyin gelişimi geri dönüşü olmayan şekilde olumsuz etkilenebilir” diyerek tüm sağlık kurumlarının ve ailelerin dikkatini bu konuya çekiyor.
Gebelik dönemi ve çocukluk çağında iyot eksikliğinin yaratacağı riskler, hem bireysel hem toplumsal düzeyde önemli bir halk sağlığı sorunu olarak değerlendiriliyor. Bu nedenle düzenli tarama, dengeli beslenme ve gerekli durumlarda uzman kontrolünde takviye uygulamaları yapan uzmanlar, anne ve çocuk sağlığının korunmasında iyotun kritik rolüne vurgu yapıyor.