Beyin ölümü gerçekleşen bir hastanın ailesi tarafından alınan organ bağışı kararı, üç farklı hastaya umut oldu. Karaciğer ve böbrek nakli yapılan hastalar, sağlıklı bir yaşama adım attı.
Türkiye’de bir kez daha organ bağışının ne kadar hayati bir öneme sahip olduğu gözler önüne serildi. Beyin ölümü gerçekleşen bir hastanın organları, yapılan koordinasyonla farklı şehirlerde tedavi bekleyen üç hastaya başarıyla nakledildi. Bu anlamlı bağış, hem tıbbi ekipleri hem de nakil bekleyen binlerce hasta için umut verici bir gelişme olarak karşılandı.
Hastanın ailesinin onayıyla gerçekleşen bağış sürecinde karaciğer ve iki böbrek, titizlikle alınarak acil nakil bekleyen hastalara ulaştırıldı. Nakil işlemleri farklı üniversite hastanelerinde uzman ekipler tarafından gerçekleştirildi.
Organlar aşağıdaki şekilde değerlendirildi:
Yapılan operasyonların ardından üç hastanın da sağlık durumunun stabil olduğu ve yoğun bakım sürecinin takip edildiği belirtildi.
Beyin ölümü, tıbben geri dönüşü olmayan bir durumdur ve yaşam destek ünitesine bağlı olarak sürdürülen yapay yaşamsal faaliyetler, beyin fonksiyonlarının tamamen durmasından sonra sürdürülür. Bu süreçte organlar hâlâ işlevsel olabilir.
Organ bağışı süreci şu şekilde işler:
Bu süreçte zamanla yarışılır çünkü organların canlılığını koruyabilmesi için belirli süreler içinde nakledilmesi gerekir.
Türkiye’de organ bağışı konusunda farkındalık her geçen yıl artıyor olsa da, hâlâ bekleme listelerinde on binlerce hasta bulunuyor. Özellikle karaciğer ve böbrek bekleyen hastaların sayısı oldukça fazla.
Sağlık Bakanlığı verilerine göre, Türkiye’de her yıl yaklaşık 2.000 kişi uygun organ bulunamadığı için hayatını kaybediyor. Bu dramatik tablo, bağış bilincinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha ortaya koyuyor.
Organ nakli uzmanları, özellikle beyin ölümü gerçekleşmiş bireylerin organlarının değerlendirilmesinin pek çok hayatı kurtarabildiğine dikkat çekiyor. Toplumda oluşan bazı önyargıların bilgi eksikliğinden kaynaklandığını vurgulayan uzmanlar, şu mesajı veriyor:
“Organ bağışı, sadece hayat kurtarmaz; aynı zamanda bağış yapan aile için de bir teselli, manevi anlamda iyileşme sağlar. Bir insanın, başka insanların yaşamına devam etmesini sağlaması, en büyük miraslardan biridir.”
Toplumda bu konuda oluşan bilinç artışı sayesinde, her geçen gün daha fazla kişi organ bağışçısı oluyor. Ancak bu sayı henüz yeterli değil. Uzmanlar, özellikle beyin ölümü sonrası bağışa onay veren ailelerin çoğalmasının, hayat kurtarma potansiyelini katlayacağını belirtiyor. Organ bağışı bir gün herkesin kapısını çalabilecek bir konu; yaşatmanın gücü ise bilinçli bireylerin kararlarıyla mümkün oluyor.
Valilik, yaz mevsimiyle birlikte artan deniz aktivitelerine karşı vatandaşları uyardı. “Denizden gelen sessiz tehlike” başlığıyla…
Yazın deniz ve havuz keyfi sonrası vücutta kalan ıslak mayolar, fark edilmeyen ama ciddi enfeksiyonlara…
Günlük yaşamın vazgeçilmezi haline gelen çay ve kahve, bilinçsiz tüketildiğinde birçok sağlık sorununa davetiye çıkarabiliyor.…
Parkurun en büyük katkısı, kombine fren ve batarya yük senaryoları. Hibrit Toyota araçları, rejeneratif fren…
1. Uygun Yazıcı Modelini Seçin Baskı Hızı ve Kapasite: Aylık baskı hacminize göre, dakikada yüksek…
Uzmanlar, gebelik sırasında yapılan bazı aşıların doğumdan sonra bebeğin hayatını kurtarabileceğini belirtiyor. Özellikle boğmaca ve…